Yalvaç Köstüklü (Çamharmanlı) köyünden Osman Efe, Köstüklü Molla Veli Oğlu Osman Zeybek olarak bilinir. 19.yüzyıl başlarında Celâlilik yapmış efelerdendir. Yalvaç, Şarkikaraağaç, Akşehir ve Konya sınırları içinde zenginleri durdurarak mallarını fakirlere pây ederek pazar açmış bir isim.
Öyle ki rivâyetleri aktaran râviler çok sayıda fakirin Osman Efe sayesinde geçimini sağladığını bildirmektedir. Sekiz yıl boyunca bölgede aktif rol almıştır. Zenginler dışında fakir halkın büyük muhabbetini kazanmıştır. Yalvaç ile Örkenez Köyü arasında Osman Pazarı denilen mevkiiye isim veren KÖSTÜKLÜ GENÇ OSMAN EFE’YE bir türkü yakılmıştır.
İlgilendiğimiz bölüm de işte bu türkü. Yöremize ait olan bu türkünün kaybolmaması temennisiyle.
İşte KÖSTÜKLÜ OSMAN EFE TÜRKÜSÜ
Osman yükün yıkmış yolun sağına,
Atım işlemiyor efem Findos Dağına,
Hiç adam teslim olur mu kürdün beğine,
Süpürün şu damları Osman geliyor,
Kır ata binmiş aslan geliyor!
Akşehir’den çıktım saat beş idi
Kır atımla martin bana eş idi
Öldürdüğüm hain yüz on beş idi
Süpürün damları Osman geliyor
Kır ata binmiş aslan geliyor
Gece ile gündüz benim kararım
Yoktur din kardeşe benim zararım
Elimde martinim düşman ararım
Düştüm bir ırmağa ağlar giderim
Kızılırmak gibi çağlar giderim
Yüce dağ başında mangal kömürü
Konya Valisi’nden aldım emiri
Arkadaşlar Allah size versin ömürü
Kefenim koynumda der Osman Efe
Kaçamak yolların bul Osman Efe
Konya damlarına attım postumu
Bilemedim düşmanımı, dostumu
Selam söylen anam bana küstü mü
Okundu fermanım üç günüm kaldı
Nişanlımın koynunda müşgülüm kaldı
Konya damlarını yardım da çıktım
Katillik fermanın aldım da çıktım
Kefenim koynuma sardım da çıktım
Kefenim koynumdadır Osman Efe
Kaçamak yolların bul Osman Efe
Osman’ın bindiği yaldızlı eğer
Her gelen kurşunlar Osman’a değer
Osman’ın anası boynunu eğer
Açıl kör dumanlı dağlar kaygılardayız
Garip bülbül gibi âhuzardayız
Karaağaç yollarında bedesten açıldı
Gâvur İzmir’inden mallar saçıldı
Bodos Çorbacı’nın rakısı içildi
Açıl dağlar çiçeği yârin olayım
Mavi gözlerine kurban olayım
Yüce dağ başında bir ulu leylek
Leyleğin ağzında bir kanlı değnek
100 Osman dedikleri bir civan zeybek
Ellerim kelepçek, dal boynum lâle
Lâlenin yerleri pek güzel âlâ
Atımı bağladım ben bir çalıya
Arzuhalim çıktı Bâbıâliye
Yine minnet düştü saçlı doruya
Açıl kör dumanlı dağlar kaygılardayız
Garip bülbül gibi âhuzardayız
Sille’nin evleri kayalar başında
Arzum kaldı toprağında taşında
Bir ben değil cümle âlem başında
Açın şu damları Osman geliyor
Kır atın üstünde arslan geliyor
Kaynak: Naci Kum 1935 (Ün Dergisi C.2,Sayı 13)
Bekir MANAV 02.03.2024 ISPARTA