Yalvaç Devlet Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Berire Yavuz, “12 Kasım Dünya Pnömoni Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Halk arasında zatürre olarak bilinen pnömoni, genellikle bakteri, virüs ve nadiren mantarların neden olduğu akciğerleri etkileyen enfeksiyondur. Dünya Sağlık Örgütü bu hastalığa dikkat çekmek için 2009 yılından bu yana 12 Kasım gününü ‘Dünya Zatürre Günü’ olarak belirlemiştir. Dünya genelinde her yıl milyonlarca insan pnömoni nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bu hastalık her yaş grubundan kişileri etkileyebilmekle birlikte özellikle beş yaş altı çocuklarda, 65 yaş üstü kişilerde, bağışıklık sistemi zayıf olan veya kronik hastalıkları bulunan bireylerde daha ciddi seyredebilir.
Pnömoni, genellikle soğuk algınlığı ya da grip benzeri semptomlarla başlar. Yüksek ateş, öksürük, balgam, göğüs ağrısı ve nefes darlığı görülebilir. Erken dönemde tedavi edilmezse hastalık hızla ilerleyebilir. Özellikle ileri yaş grubundaki bireylerde, hastalığın belirtileri daha sinsi bir şekilde ortaya çıkabilir. Bu hastalarda genel durum bozukluğu, bilinç bulanıklığı veya nefes almada zorluk görülebilir. Yaşlı bireylerde pnömoni belirtilerine karşı daha dikkatli olunmalıdır.
Pnömoniye neden olan mikroorganizmalar damlacık yoluyla, yani hasta bir kişinin öksürmesi ya da hapşırması sonucu havaya yayılan partiküllerin solunmasıyla bulaşabilmektedir. Özellikle kapalı ve kalabalık ortamlarda, bu mikroorganizmalar hızla yayılabilir. Bununla birlikte, temas yoluyla da bulaşma mümkündür. Hasta bir kişiyle aynı yüzeylere temas etmek, ardından elleri yıkamadan ağıza, buruna dokunmak enfeksiyonun yayılmasına neden olabilir. Bu nedenle el hijyenine dikkat etmek ve kalabalık ortamlarda bulunurken maske kullanmak gibi basit önlemler, hastalığın yayılmasını önlemeye yardımcı olacaktır.
Pnömoni riskini azaltmanın en etkili yollarından biri de aşılamadır. Özellikle riskli gruptaki kişilerin aşılarını yaptırmaları önerilir. Bunun yanında sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek de pnömoni riskini önemli ölçüde azaltacaktır. Sigara içen bireylerde zatürre gelişme riski, içmeyenlere göre çok daha yüksektir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek ve yeterli uyku da bağışıklık sistemimizi güçlendirir ve enfeksiyonlara karşı direncimizi artırır.
Pnömoni tedavisinde en önemli adımlardan biri erken teşhistir. Eğer yüksek ateş, öksürük, göğüs ağrısı ya da nefes darlığı gibi belirtiler yaşıyorsanız vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanız önerilir. Antibiyotiklerin erken bırakılması ya da yanlış kullanılması, hastalığın ilerlemesine ya da ilaç direnci gelişmesine yol açabilir. Bu da tedaviyi zorlaştıran ve daha ciddi sonuçlar doğurabilen bir durumdur.
Pnömoni dünya genelinde önemli bir halk sağlığı sorunudur ve bu hastalıktan korunmak toplumsal açıdan da büyük bir öneme sahiptir. Aşılamaya gereken önemi vermek, temel hijyen kurallarına uymak, erken tanı ve uygun tedavi pnömoninin olumsuz etkilerinin önlenmesinde kritik rol oynamaktadır”.