İleri yaşa gelmeden önce diş sağlığının korunmasının önemine vurgu yapan Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, ileri yaştaki hastaların kas kuvveti ve tükürük akışı azalmış olabileceğinden etkili ağız hijyeni sağlayamayabileceklerine dikkat çekti.İSTANBUL (İGFA) - Ağız ve diş sağlığını korumanın her gün etkili ağız temizliğini yapmak ve düzenli diş hekimi kontrolüne gitmekten geçtiğini belirten uzmanlar, ağız ortamının temizliğinin aksamasının hastalıkların başlaması için fırsat olduğunu söylüyor
Üsküdar Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, genç yaşlardan itibaren ağız ve diş sağlığının korunmasının önemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Temelde ağız ve diş sağlığını korumanın, her gün etkili ağız temizliğini yapmak ve 6 ayda bir düzenli olarak diş hekimi kontrolüne gitmekten geçtiğini belirten Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, "Ağız temizliğinden kasıt; etkili diş fırçalama ve diş hekiminin gerekli görmesi durumunda diş ipi kullanımı, arayüz fırçası kullanımı ya da ağız duşu kullanımı gibi temizleme etkinliklerinin yanı sıra, dişler üzerinde plak birimini kolaylaştıran, çürük ve diş eti hastalıklarının artışına neden olan karbonhidrat içerikli gıdaları olabildiğince az tüketmek, sert ve çiğneme gerektiren pişmemiş ürünlere ağırlık vermektir.” dedi.
TEMİZLİĞİN AKSAMASI HASTALIKLARIN DA BAŞLANGICIDIR
Ağzın milyarlarca mikroorganizma barındıran bir ortam olduğunu hatırlatan Güler, mikroorganizmalar ile ilişkili olmayan ama ağız sağlığını bozan bir başka durumun da bruksizm olduğunu belirterek, “Bu durum hastalarda rutinde karşılaştığımız bir tablo haline geldi. Maalesef ki çiğneme kası ya da diş ağrı-hassasiyeti yapmadığı takdirde hastalar genelde diş sıktıklarının farkında olmayabiliyor. Diş hekimi kontrolü sırasında diş yüzeylerindeki aşınmalar fark edilir. Bu aşınmalar zamanla çene ekleminde probleme neden olabilmekle birlikte, dişlerin şeklinin bozulmasına ve daha koyu renkli görünmesine sebep olabiliyor.” uyarısında bulundu.
İleri yaştaki hastalarda uygulanan tedavi protokollerinin çok fazla farklılık göstermediğine değinen Güler, sistemik bir takım hastalıklar da yaşlı bireylere eşlik edebildiğinden, dikkat edilen noktanın kısa randevularla hastayı çok yormadan ağız içi işlemlerinin tamamlanması olduğunu ifade etti.
Güler, bu tür hastalara ağız hijyen metodu olarak döner başlıklı diş fırçaları ve ağız duşları gibi elektronik aletleri tavsiye ederken, ağız kuruluğu diş yüzeylerine plak birikimini kolaylaştırdığından, ağız kuruluğundan şikayeti olan hastaların ara ara yudumla su alıp ağız ortamını ıslatmaları veya sakız çiğnemelerini tavsiye etti.