Oyma ya da kabartma yöntemi ile ağaca şekil verme şeklinde tanımlanan naht sanatı, Selçuklu döneminde gelişip, Klasik sanatlarımız arasında yerini almıştır.

Isparta Işıkkent Anadolu İmam Hatip Lisesinde Matematik öğretmeni olarak görev yapan Naht sanatçısı Dr. Yüksel Yalçınkaya, naht sanatını anlatırken tarihimizdeki yerini şöyle açıkladı.

"Tarihimizde Selçuklu döneminde, mihrap, cami kapısı ve mimari eserlerde yerini alırken, Osmanlı döneminde bunların yanı sıra daha da sadeleşerek , sehba, sandık, rahle, Kur'an muhafazası gibi günlük hayatımızda kullanılan eşyalar üzerinede uygulanarak en belirgin şekli ile kendini göstermiştir. Naht sanatı örneklerini pek çok tarihi eserde görmek mümkündür.

Ancak zamanla bilimsel ve teknolojik ilerlemelerin ekonomik hayata yansımaları, bireylerin ve toplumların yaşamını sosyal ve kültürel bakımdan derinden etkilemesi sonucu naht sanatı da diğer el sanatları gibi unutulmaya yüz tutmuştur.

Bir zamanlar dönemin önemli meslekleri arasında yer almasına rağmen, değişen ticari, ekonomik, teknolojik ve kültürel koşullara ayak uyduramayan ya da yeterince uyum sağlayamamış bazı tarihi meslekler gibi naht sanatı da terk edilmiştir”.

Şerife Uğurcan Hayatını Kaybetti Şerife Uğurcan Hayatını Kaybetti

Dr. Yüksel Yalçınkaya Sanatın bir toplum üzerinde ne kadar önemli olduğunu anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü.

"Aslında bir toplumun gelenek ve görenekleri sahip olduğu kültür ve sanat düzeyinin bir yansımasıdır. Başka bir ifadeyle, bu meslekler aslında ait oldukları toplumların ortak tarih anlayışı doğrultusunda, kültürel ve sanatsal birikimini, estetik bilincini, yaşamasına katkı sağlamaktadır. Benim amacım unutulmaya yüz tutmuş bu sanatı halkımıza tanıtarak hobi amaçlı da olsa kültürel değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğidir."

5-7 Eylül tarihleri arasında Iyaş AVM de çalışmalarını sergileyen Dr. Yüksel Yalçınkaya; sergiyi görmeye Ispartalıları davet ederek, Iyaş yetkililerine teşekkür etti.

Muhabir: Özge Çelik