Nedir bu Isparta'lı aşkınız?

Isparta hasbelkader açılan Süleyman Demirel Üniversitesi sayesinde kabuğunu yırtmış, Üniversite sayesinde madden gelişip ihya olmuş manen çökmüş bir şehirdir. Kısır çekişmeler siyesette ve ticarette hafif parlayan adamın ayağından şağı çekmeler 2 kişinin bir araya geldiğinde işten güçten memleketin menfaatinden değilde kim ne yapmış, hangi esnaf ne zaman batacak, hangi siyasetçi nerden ne kadar çalıyor? bunların konuşulduğu ''GABAK''çı bir şehirdir.

  Tarih boyu Isparta'dan birçok ISPARTALI yönetici, siyasetçi, büyük iş adamları çıkmıştır, çıkmıştır çıkmasına ama şöyle bir dönüpte bakın hangisi Isparta'ya ne vermiştir?
 Yakın tarih örneği Süleyman Demirel baştada söylediğim gibi Isparta'ya bir Üniversite, bir Havaalanı, birde Organize sanayi kazandırmıştır. Allah Rahmet eylesin kendisinin bu güzel hizmetleri olmasaydı bugün bu şehir bakir bir Anadolu toprağı fakir bir köy havasında olarak kalabilirdi. Sağolsun varolsun sayın Demirel ama, siyasette 50 yılını geçiren Demirel'in yaptıkları Isparta için yeterli mi? Şimdi buradan yazdığım 3 maddenin dışında yüzlerce alternatif yatırımlar sayılabilir Demirel adına ama siz dönüp Turgut Özal'ın MALATYA'sına, Ahmet Necdet SEZER'İn Afyonkarahisarına, Menderes'in AYDIN'ına, Tayyip Erdoğan'ın RİZE'sine, Erbakan ve Davutoğlu'nun KONYA'sına bir bakın Allah aşkına aradaki muhteşem uçurumu görün lütfen. 

  Bu geriliğin gelişmesizliğin faturasını Rahmetli Süleyman Demirel'e mi çıkaracağım, tabiiki hayır Demirel bu şehre yatırımlar yaptırmıştır, fakat kullanılmamış, gereksiz görülmüş, devredışı bırakılmıştır. Demirel yatırımları bu şehirdeki tok insanların beynine yenik düşmüştür.

 Dönemin Valisi Ertuğrul Dokuzoğlu, (Isparta'nın Evladı Değildir) (hep diyorsunuzya Ispartalı olsun diye o yüzden böyle belirttim ) Şevket Demirel ve Süleyman Demirel ile eş zamanlı çalışarak bu yatırımlara ön ayak olmuştur.
 Dönemin Belediye Başkanı Mehmet Aybatılı (Isparta'nın Evladı Değildir) batan Isparta Belediyesine Başkan Olmuş, birçok ilk bu dönemde gerçekleşmiştir.
 Dönemin Isparta Milletvekili Sait Dİlek (Isparta'nın Evladı Değildir) bugüne kadar vatandaşa en yakın vekillerden biri olmuş, birçok vatandaşın işini bizzat takip etmiştir.
 Dönemin Rektörü Metin Lütfi Baydar (Isparta'nın Evladı Değildir) döneminde SDÜ'ye büyük başarılar katmıştır.

Şimdi gelelim bu güne Isparta'nın evladı, birçok siyasimiz, bürokratımız ve çiçeği burnunda Rektörümüz var, Allah aşkına Isparta'nın içinden çıkmış o Isparta'nın evladı dediğimiz hangi kardeşimiz bizi şok edecek fikirler başarılar ortaya koydu?  Bu şehirde büyümüş bu şehrin havasını solumuş insanlardan çok büyük atılımlar beklemek başarı görmek oldukça güç bir durumdur. Sebebini söyleyelim, baştada belirttim bu şehirde 2 insan yan yana gelince dedikodu yapar ticaret yapmaz, SDÜ'lü öğrencilerin röportajı var Isparta'yı nasıl buluyorsunuz diye soruluyor öğrencilere onlarda en çok esnafın tokluğundan, ev sahiplerinin a sosyalliğinden paracılığından şikayetçiler, sebebi ne biliyormusunuz? Söyleyelim;

  Isparta 70-80-90'lı yıllarda halı ticaretiyle uğraştı. O Tarihte Isparta'dan hergün onlarca kamyonla Türkiye'ye hatta dünyaya halı çıkıyordu. tabii daha sonra kalitesiz ip kullanarak bu altın yumurtlayan tavuğu kesti sayın Ispartalılar. İşte o kamyonlarla giden halıların karşılığında bu şehre kamyonlarla para geldi. Herkes ihya oldu tarlasına 2 katlı evini yaptı bi yerlerden 1-2 dükkan aldı.  Şimdi Isparta'nın yerlisi hiç kimse çalışmayı ezilip büzülmeyi sevmiyor çünkü annesi babası hayattaysa ona aldığı kiralardan destek oluyor, anne babası hayatta olmayan zaten satıp satıp yiyor.

Hal böyle iken bu şehrin şımarık çocukları ticarette ve siyasette başarıyı hesap etmiyor eleştirmek daha kolay, bir yıldız parlamaya görsün bin türlü kılıf hazır on elde çamurla bekliyor Ispartalılar.

   Lafta Özgüven bir milyon, ama hadi icraat deyince kimse kalmıyor ortalıkta. Ispartalılara haydi vekil adayı çıkarın diyorsunuz ben anlamam, ben siyasete girmem diyor neden? tamamen özgüven eksikliği, siyasete girip kazanamamaktan kaybetmekten korkuyorlar, anne baba kredisi ile hep olumluya hep kazanmaya alıştık çünkü, kaybetmek kitabımızda yok. Hal böyle olunca geriye tek bir seçenek kalıyor en iyi yapabildiğimiz şey DEDİKODU.

Kardeşim bu şehirde illa Ispartalı aday istiyoruz diyorsunuz hani aday deyince Şükrü BAŞDEĞİRMEN diyorsunuz ikinci bir isim veremiyorsunuz, o zaman işini yapmaya çalışan adamlarıda engellemeyin.

Bugün Isparta'da birçok isim varki Isparta'lı olmadığı halde bu şehre neler yapıyor, bu sizin fikriniz tam olarak 28 Şubat sürecinde başı açıkmı? başı kapalı mı? diye yapılan saçma ve aptalca o çekişmeden farksız.

 Vekillikle ilgili bugünlerde ''Said Yüce'' isimli vekil adayına italdir eli çantalıdır vs. gibi en iyi yapabildiğimiz şeyi yani dedikoduyu türetmeye başladık, Kişinin Isparta'da yaşamış büyümüş olması gerekiyorsa o zaman sen, ben, bizimoğlan kalıyoruz, zira Nuri Okutan, Ziya Nuhoğlu, İbrahim Yıldırım, İrfan Bakır, Mustafa Ceyhan, Said Yüce, bu şehirde 20 şer yıl yaşamışlarmı? Dereboğazı yolu için verdiğimiz savaşa katılmışlar mı?  (O savaşı Süreyya bey ve Haydar Bey iyi bilir) şimdi bu vekil adaylarımız Isparta'da 20-30 yıl yaşamadı diye bizim vekilimiz olmayı haketmiyorlar mı? Bence iyiki Isparta'da 20-30 yıl yaşamadılar yoksa sizi çok iyi tanıyıp sizin oğlunuzu kızınızı işe yerleştirme emrivakilerinizle yine sizle yüz göz olacaklardı. Bu sıkıntıyı en iyi Isparta'da 20-30 yılını geçirmiş tek seçilmiş olan Sayın Yusuf Ziya Günaydın bilir. O bile sizin bu luzumsuz talepleriniz sonrası bu işleri ya özelleştirdi, yada sizin deyiminizle bu işlerin başına ital müdürler koyarak lokal çözüm buldu.

Eyy Isparta titre ve kendine gel bırak bu saçma ISPARTA'NIN EVLADI felsefesini, senin aradığın menfaati sana bu devlet zaten verdi, bankada faizdeki paran bir yana dedenden babandan kalan evler dükkanlar kat kat değerlendi, Isparta Caddelerinde bir bakın düşük model araba kaldımı? Bireysel menfaatlerimiz artık yetsin.

Menfeatini çok seven Eeeeeyy Isparta halkı, Siz şuna bakın Seçilen vekilin güce yakınlığı, şehrin problemleri için neler yapabileceği bunlara bakın. Son dönemde bunu Sayın Süreyya Sadi Bilgiç başardı, çıkarttığı ödeneklerle şehre mükemmel ivme kazandırdı bin kişinin çalıştığı Çağrı merkezi ile Şehir Hastanesindeki çabaları bile Isparta'ya büyük hizmettir. 
 
Sayın Bilgiç'e destek olan ikinci bir Ak Parti vekili olsaydı bugün çok daha güzel bir Ispartada yaşıyor olacaktık. Ama Isparta'nın evladı, her aradığınızda ulaşabildiğiniz Sayın Recep Özel, Bilgiç'in hedefleriyle uzaktan yakından ilgili olmadı, olamadı. Bürokrasi ve iş dünyasına tayinlerden memleketi düşünmeye fırsat kalmadı.

Şimdi seçilme ihtimali çok yüksek olan Sayın Said Yüce'yi eleştirip eli çantalı ital aday deyip adamın içindeki şevki başlamadan kırmak yerine bekleyip görmeye ne dersiniz?