Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile ülkemizde birçok yenilik hayatımıza girmiştir. Bunlardan bir tanesi de seçimler ile ilgilidir. Yeni sistem ile birlikte erken seçim neredeyse tarihe karışmıştır. Lakin muhalefet pandemi sürecinde yaşanan ekonomik ve döviz dalgalanmalarını fırsata çevirmek ve koltuğa oturmak için erken seçim konusunda algı yapmaya çalışmaktadır.
Öncelikle seçimler zamanında yapılacaktır. Bunun yanında hükümet kendini güvende hissettiği güçlü hissettiği bir zamanda seçim yapmak ister. Bu da en doğal haktır. Ekonomi bazı çevreler için istenildiği gibi gitmediği için erken seçime gitmek bu ülkenin geleceği açısından yıkıcı sonuçlar doğurabilir. Artık yeni sistem ile birlikte erken seçim biraz önce söylediğim gibi tarihe gömülmüştür.
Tekraren söylüyorum erken seçim olmayacaktır. Seçimler 18 Haziran 2023 tarihinde yapılacaktır. Seçim atmosferi her zaman başkadır. Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ise sahaya indiğinde seçmen üzerindeki etkisi büyüktür. Muhalif medya kuruluşları bile Ak Parti’nin oy oranının % 32 olduğunu söylüyor. Yani bu demek oluyor ki Ak Partinin oyu % 40 ‘ın üzerindedir. Seçim atmosferinde yine % 44’ü yakalayacağını düşünürsek ve MHP’nin de oyları ile birlikte hesap edilirse Haziran 2018 seçimlerinde alınan oy oranının üstünde bir oyla tekrar Recep Tayyip Erdoğan’ın seçileceği kesindir.
Muhalefet Z kuşağından ümidini kesmiş gibi gözüküyor. Çünkü gençlerde gerçeklerin peşindedir. Son 2 yıldır yaşanan ekonomik sorunlardan dolayı koltuğa oturmaya çalışan muhalefet partilerinin hedefleri boşa çıkacaktır.
CHP, İP, SP, DEVA, GELECEK, DP ve gizli ortakları HDP olan ve kendi aralarında Türkiye İttifakı olarak adlandırdıkları ittifak ortakları, inanmış, dini değerlerine göre hayatını yaşamaya çalışan insanlara nispet yaparcasına 28 Şubat gibi inançlı insanların yüreğinde derin yaralar açan bir tarihte parlamenter sistemi getirecekleri vaatlerini protokole dönüştürmüştür.
Öncelikle bu millet kendi inançlarına, kutsallarına değer vermeyenleri asla ve asla iktidar etmeyecektir. Bu 7 benzemezin tek bir amacı var. Amaçları sadece Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığından indirmek. Bu görünen hedef birde görünmeyen ve asıl hedefleri olan İslamiyettir. İnsanları inançlarından dolayı yargılamak, giyim ve dini hassasiyetine önem veren insanları ikinci sınıf insan yapmak bunların asıl amacı olduğu millet tarafından düşünülmektedir. Bunları neye dayanarak söylüyorum. Daha dün çocuklarınızı kur’an kurslarına göndermeyin diyen Özgür Özel’i unutmadık. Ayasofyayı müze yapacağız diyenleri de unutmadık. Başörtüsü sorununa yıllarca direnen insanları kılık kıyafetine göre yargılayan bir partinin başörtüsü sorununu ben çözdüm demesi de büyük gaf olarak tarihe geçmiştir. Daha önceki karşı çıkmalarına da Ak Parti Başörtüsünü siyasi malzeme yaptı gibi sözlerle örtbas etmeye çalışmışlardır.
Yaşanan her türlü olumsuzluklara rağmen halk Ak Parti’den ümidini kesmemiştir. Lakin içinde bulunduğumuz bu ekonomik çalkalanmaların da bu yılın ilk yarısından itibaren düzelmeye başlayacağını söyleyebiliriz. Tekrar söylüyorum. Yaparsa Ak Parti yapar. Yeter ki biraz sabır.