15 TEMMUZ KARA GÜN
Bu yaşımda bu vatan için en önemli ikinci kara gün.
Basında çıkan haberleri, yaşananları, yazılanları çizilenleri, haberleri anlamaya algılamaya çalışıyorum. Maalesef bazı şeyleri algılamakta zorlanıyor, anlam veremiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin benim bu güne kadar en çok güvendiğim, imrendiğim, gıpta ile baktığım kurum Türk Silahlı Kuvvetleri güya benim daha iyi yaşam sürmem için, beğenmediği hükümeti ele geçirmeğe kalkışıyormuş. Bunu yaparken vatandaş olarak bana sordunuz mu ki, ben bunu istiyor muyum ki, benim adıma bu girişimi yapıyorsun.
Vatanı koruma ve kollama görevini yürütsünler diye 18-20 yaşlarında körpecik gençlerimizi sizlere emanet ediyoruz, siz ne yapıyorsunuz, kendi vatandaşına kendi devletine silah doğrultuyorsun, yazıklar olsun size. Devleti yöneltmek size mi düştü siz gidin terörle mücadele edin, yıllardır içimizi acıtan terör belasından kurtarın bizi.
Şu çok iyi biline ki, en kötü yönetim bile darbe yönetiminden daha kötü olamaz. Devleti idare etmek, yönetmek size mi kaldı. Demokratik yönetimlerde yöneteceği kişiyi halk seçer, halk gönderir. Hükümetin icraatlerini beğenmiyor olabilirsiniz, bu da herkesin en doğal hakkı. Ancak onu değiştirmek size düşmez. Kim getirdi ise o götürür. Yasalarımız Seçme ve seçilme hakkı veriyor. Bu haklarınızı kullanacaksınız.
Halkın seçtiğini ancak halk değiştirebilir. Darbe yapmak için harcadığınız enerjinizi seçimlerde harcasaydınız inanın başarırdınız.
TSK nın darbeci komutanları sizlerden utanıyorum. Gencecik rütbesiz erlere anasına, bacısına, komşusuna, arkadaşına, polisine silah doğrultma emrini verirken hiç mi vicdanınız sızlamadı. Sizin Terörist Apo’dan ne farkınız kaldı ki? Bu devlet bunun için mi yıllarca maaş verdi. Bunun için mi besledi.
Toplum içinde farklı kültür, farklı yaş, farklı cinsiyet ve farklı yaradılışlardan insanlarınız. Birimizin beğendiğini diğeri beğenmeyebilir. Toplumun tamamının aynı düşünme imkanı fizik kurallarına aykırı. Fakat herkes istemediğini beğenmediğini cebri yollarla, zor kullanarak, silah dayayarak değiştirmeye çalışırsa bunun adı demokrasi falan olmaz. Demokrasi dışındaki bütün sistemler, oluşumlar bizi mutlu etmez, huzur vermez, refaha ulaştırmaz.
Nasıl bir akıl durgunluğu içine giriyorsunuz ki bu girişimlerde bulunabiliyorsunuz bunu anlayamıyorum.
Dini alet ederek insanlarının manevi duygularını sömürerek, nasıl bu kadar acımasız, insafsız olabilirsiniz ki, bize bu kara günleri yaşatıyorsunuz.
Paralel yapılanma, paralel yapılanma deniyordu da, yok ya dini duyguları, böylesi kötü amellerine alet edemezler, yok olmaz diyordum, oysa şimdi görüyoruz ki, insanların dini duygularını kullanıp, vatana ihanet planları içinde kıvranıyormuşsunuz, yazıklar olsun alet olana da, bu amaç uğruna dini sömürenlere de, yazıklar olsun sizin gibilere.