2 ay önceki MÇK kararlarının taslağına hava kirliliğinin azaltılması için alınacak önlemler arasına “PEKMEZ KAYNATMANIN” yasaklanması girdiği, son anda çıkarıldığı iddia edildi. Peki, yetkililere sormak lazım ”pekmez kaynatmak” havayı kirletir mi?
Önceki gün aldığım bir bilgi üzerine bu yazıyı yazıyorum. Isparta hava kirliliğinde önemli sıkıntılar yaşadı ve fiziki şartları gereği yaşamaya devam edecek. Bütün idarecilerimiz Valilerimiz, belediye başkanlarımız hava kirliliğini önlemek için çalışıyor, önlem almaya çalışıyorlar. Kirlilik bazen yükseliyor, bazen düşüyor.
Kullanılan kömüre, doğalgaz kullanım oranına, rüzgara, yağmura vs. bir çok etkene göre durum değişiyor. Bu yıl durum geçtiğimiz yıllara göre daha iyi görünüyor.
Bazı kurumlarımız hava kirliliği ile mücadeleyi nasıl anlıyor, hava kirleten unsurları nasıl değerlendiriyor bilmiyorum ama bu yazının konusu tam bir komedi ve vehamet içeriyor.
Mahalli Çevre Kurulu toplanır ve gündeme göre kararlar alır, bunu kamuoyu ile paylaşır. Kurulun ana belirleyici resmi kurumu, il müdürlüğü Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüdür.
Hava kirliliği ile veriler bu kurumda bulunur, hava kirliliğinin önlenmesi veya aza indirilmesi için alınacak kararların sekretaryaya dökülmesinde bu kurum yetkilidir. Veriler bu kurumdadır, çevre ile ilgili denetim ve kontrol bu kurumundur.
Bundan yaklaşık 2 ay önceki Mahalli Çevre Kurulu toplantısında alınacak kararların taslağında öyle bir madde yer almış ki, tam evlere şenlik ve kurumun hava kirliliğine nasıl bir ciddiyetle yaklaşıldığının göstergesi.
İddia şu: Isparta’da hava kirliliğinin nedenleri arasına “pekmez kaynatılması”da konulmuş ve yasaklanması istenmiş. Son anda bu madde çıkarılmış. Tabii kamuoyuna yansımamış.
Peki, bu maddeyi koymak isteyenlere, pekmez kaynatmanın havayı nasıl kirlettiğini sormak lazım.
Pekmez ne zaman (hangi mevsim) kaynatılır?
Isparta merkezde kaç kişi pekmez kaynatır?
Pekmez kaynatırken ne kadar odun kullanılır?
Kullanılan odunlar havayı ne kadar kirletir?
Türkiye’nin ve Isparta’nın en önemli kurumlarından biri olan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü “pekmez kaynatmayı” hava kirliliğinin en önemli etkenlerinden görüyor. Isparta’da pekmez kaynatılmadığı takdirde hava kirliliğinin azalacağına inanıyorlar.
Bu kimin aklıysa, bunu kim düşündüyse tebrik (!) etmek gerekiyor. Muhtemelen hava kirliliği azaldıysa pekmez az kaynatıldığı içindir.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerini, Mahalli Çevre Kurulu kararları arasında böyle önemli (!) bir hususu aldırmaya çalıştıkları veya gerekli uyarıları (!) yaptıkları için tebrik ediyorum.
Bu kadar önemli bir sorun tespit edilmiş ve Isparta’nın hava kirliliğinin çözümünde çok önemli bir mesafe alınmıştır. Böyle giderse bu tür alınacak önlemlerle kirlilik diye bir sorun kalmaz (!).
Bu kadar ciddi ve önemli bir kurumun olaylara bakışı, hangi değerlendirmeleri yaptığına güzel gibi görünse de vahim bir örnek değil mi? Böyle bir madde kimin dikkati ile kararlardan çıkarıldıysa dua etsinler. Şimdi anlıyor musunuz, bütün mücadelelere rağmen, ilin en üst düzey yöneticilerinin sürekli çözüm yolu aramalarına rağmen hava kirliliğinin neden çözülemediğini? Sahadaki ilgili kurum olaya böyle bakarsa bu kadar ciddi bir sorun nasıl çözülür?
Yoksa günlerce Türkiye’nin alay konusu olurdu Isparta. Bürokratlar ve ekibinin ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi değil mi yaşanan bu olay?
20 yılı aşkın süredir Isparta merkezde yaşıyorum, pekmez kaynatan insan sayısının 20’yi geçeceğini sanmıyorum. Çok daha fazla olsa dahi, yakılan odunların hava kirliliğine etkisinin bir apartmanın dumanından çok daha az olacağını herkes gibi bende biliyorum.
Hava kirliliği ile ilgili mücadelede durum ve kurumun bakışı bu. Takdir sizlerin.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü sevgili arkadaşımız İlker Yavuz ve kurum yetkililerinin “pekmez kaynatma”nın hava kirliliğine etkisini gündeme getirmek yerine, Isparta’nın önemli yatırımlarının önüne bürokratik engelleri çıkarmak yerine gerçekçi yaklaşımlar sergilemelerini bekliyoruz.
Bürokrasiye takılmak kolaydır, istediğiniz yönetmeliği istediğiniz gibi yorumlarsınız. “Olmazları” oynarsanız ne Isparta’ya, ne de bu ülkeye çivi çakamazsınız.
Unutmadan, “pekmez kaynatmak” keyifli bir iştir. Hele hele pekmez ateşinin közünde pişmiş patatesin lezzeti başkadır.
Muhtemelen “pekmez kaynatmayı” hava kirliliğinin önemli bir etkeni olarak görenler, ateşinde pişen patatesin kabuğunu da “çevreyi kirleten” önemli bir atık olarak görürler.
Önceki gün aldığım bir bilgi üzerine bu yazıyı yazıyorum. Isparta hava kirliliğinde önemli sıkıntılar yaşadı ve fiziki şartları gereği yaşamaya devam edecek. Bütün idarecilerimiz Valilerimiz, belediye başkanlarımız hava kirliliğini önlemek için çalışıyor, önlem almaya çalışıyorlar. Kirlilik bazen yükseliyor, bazen düşüyor.
Kullanılan kömüre, doğalgaz kullanım oranına, rüzgara, yağmura vs. bir çok etkene göre durum değişiyor. Bu yıl durum geçtiğimiz yıllara göre daha iyi görünüyor.
Bazı kurumlarımız hava kirliliği ile mücadeleyi nasıl anlıyor, hava kirleten unsurları nasıl değerlendiriyor bilmiyorum ama bu yazının konusu tam bir komedi ve vehamet içeriyor.
Mahalli Çevre Kurulu toplanır ve gündeme göre kararlar alır, bunu kamuoyu ile paylaşır. Kurulun ana belirleyici resmi kurumu, il müdürlüğü Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüdür.
Hava kirliliği ile veriler bu kurumda bulunur, hava kirliliğinin önlenmesi veya aza indirilmesi için alınacak kararların sekretaryaya dökülmesinde bu kurum yetkilidir. Veriler bu kurumdadır, çevre ile ilgili denetim ve kontrol bu kurumundur.
Bundan yaklaşık 2 ay önceki Mahalli Çevre Kurulu toplantısında alınacak kararların taslağında öyle bir madde yer almış ki, tam evlere şenlik ve kurumun hava kirliliğine nasıl bir ciddiyetle yaklaşıldığının göstergesi.
İddia şu: Isparta’da hava kirliliğinin nedenleri arasına “pekmez kaynatılması”da konulmuş ve yasaklanması istenmiş. Son anda bu madde çıkarılmış. Tabii kamuoyuna yansımamış.
Peki, bu maddeyi koymak isteyenlere, pekmez kaynatmanın havayı nasıl kirlettiğini sormak lazım.
Pekmez ne zaman (hangi mevsim) kaynatılır?
Isparta merkezde kaç kişi pekmez kaynatır?
Pekmez kaynatırken ne kadar odun kullanılır?
Kullanılan odunlar havayı ne kadar kirletir?
Türkiye’nin ve Isparta’nın en önemli kurumlarından biri olan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü “pekmez kaynatmayı” hava kirliliğinin en önemli etkenlerinden görüyor. Isparta’da pekmez kaynatılmadığı takdirde hava kirliliğinin azalacağına inanıyorlar.
Bu kimin aklıysa, bunu kim düşündüyse tebrik (!) etmek gerekiyor. Muhtemelen hava kirliliği azaldıysa pekmez az kaynatıldığı içindir.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerini, Mahalli Çevre Kurulu kararları arasında böyle önemli (!) bir hususu aldırmaya çalıştıkları veya gerekli uyarıları (!) yaptıkları için tebrik ediyorum.
Bu kadar önemli bir sorun tespit edilmiş ve Isparta’nın hava kirliliğinin çözümünde çok önemli bir mesafe alınmıştır. Böyle giderse bu tür alınacak önlemlerle kirlilik diye bir sorun kalmaz (!).
Bu kadar ciddi ve önemli bir kurumun olaylara bakışı, hangi değerlendirmeleri yaptığına güzel gibi görünse de vahim bir örnek değil mi? Böyle bir madde kimin dikkati ile kararlardan çıkarıldıysa dua etsinler. Şimdi anlıyor musunuz, bütün mücadelelere rağmen, ilin en üst düzey yöneticilerinin sürekli çözüm yolu aramalarına rağmen hava kirliliğinin neden çözülemediğini? Sahadaki ilgili kurum olaya böyle bakarsa bu kadar ciddi bir sorun nasıl çözülür?
Yoksa günlerce Türkiye’nin alay konusu olurdu Isparta. Bürokratlar ve ekibinin ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi değil mi yaşanan bu olay?
20 yılı aşkın süredir Isparta merkezde yaşıyorum, pekmez kaynatan insan sayısının 20’yi geçeceğini sanmıyorum. Çok daha fazla olsa dahi, yakılan odunların hava kirliliğine etkisinin bir apartmanın dumanından çok daha az olacağını herkes gibi bende biliyorum.
Hava kirliliği ile ilgili mücadelede durum ve kurumun bakışı bu. Takdir sizlerin.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürü sevgili arkadaşımız İlker Yavuz ve kurum yetkililerinin “pekmez kaynatma”nın hava kirliliğine etkisini gündeme getirmek yerine, Isparta’nın önemli yatırımlarının önüne bürokratik engelleri çıkarmak yerine gerçekçi yaklaşımlar sergilemelerini bekliyoruz.
Bürokrasiye takılmak kolaydır, istediğiniz yönetmeliği istediğiniz gibi yorumlarsınız. “Olmazları” oynarsanız ne Isparta’ya, ne de bu ülkeye çivi çakamazsınız.
Unutmadan, “pekmez kaynatmak” keyifli bir iştir. Hele hele pekmez ateşinin közünde pişmiş patatesin lezzeti başkadır.
Muhtemelen “pekmez kaynatmayı” hava kirliliğinin önemli bir etkeni olarak görenler, ateşinde pişen patatesin kabuğunu da “çevreyi kirleten” önemli bir atık olarak görürler.