Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynep Nur KÜÇÜKAKÇALI ARSLAN, çocukluk kanserleri hakkında farkındalığın artmasına yönelik olarak bilgilendirme yaparken; ülkemizde her yıl konulan kanser teşhisi sayıları içerisinde 2.800 gibi bir rakamın çocuklara yönelik olduğunu dikkat çekti.
Çocuklarda kanser teşhisinin konulabilmesinde taramanın faydalı olmadığını vurgulayan Küçükçakçalı Arslan, ailelerin bazı alarm semptomlarının farkında olması ve bu semptomların varlığında çocuk hekimine başvurması gerektiğini ifade etti.
Küçükçakçalı Arslan şu bilgileri paylaştı: “15 Şubat Dünya Çocukluk Çağı Kanseri Günü; dünya çapında çocukluk çağı kanserlerine dikkati çekmek ve kanserle mücadele eden çocuklara ve gençlere, kanseri yenmiş olanlara ve ailelerine destek vermek amacıyla düzenlenen küresel bir iş birliği kampanyasıdır.
Dünya Sağlık örgütünün verilerine göre her yıl yaklaşık 400. 000 çocuk (0-19 yaş arası) kansere yakalanmaktadır. Türkiye’de ise her yıl 175.000 kişiye kanser tanısı almaktayken bunların yaklaşık 2800’ü çocukluk yaşlarında görülen kanserlerdir (%1,5). Birçok gelişmiş ülkede çocuklarda en yaygın ikinci ölüm sebebi olan kanser; ülkemizde çocuk ölümlerin nedenleri arasında dördüncü sıradadır.
Çocukluk çağı kanserlerin %30’unu lösemiler (kan kanserleri),%20 lenfoma, %10-15 sinir sistemi tümörleri ve geri kalan kısmını ise solid tümörler (organ ve çeşitli dokulardan gelişen kanserler) oluşturmaktadır.
Çocukluk döneminde görülen kanser türleri, tedaviye yanıt oranları ve sağ kalım oranları açısından erişkin yaş grubunda görülen kanser türlerine göre farklılıklar göstermektedir. Erişkinin aksine çocukluk çağı kanserleri %70-80’in üzerinde tedavi edilebilir ve sağ kalım oranı yüksektir.
Doğru ve erken tanı; her kanserin cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi gibi belirli bir tedavi rejimini gerektirdiği için hayati öneme sahiptir. Çocukluk çağı kanserlerinin tanısında erişkinlerin aksine tarama genellikle faydalı değildir. Bu nedenle ailelerin bazı alarm semptomlarının farkında olması ve bu semptomların varlığında çocuk hekimine başvurması gerekmektedir. Bu semptomların bazıları aşağıdaki gibidir.
* Lenf bezi büyümeleri ve eşlik eden dirençli ateş yüksekliği, gece terlemesi, ani kilo kaybı
* Kansızlık, deride noktasal kanamalar veya morluklar
* Kemik ağrıları
* Karın şişliği, sarılık, idrarda kan görme
* Herhangi bir dokuda anormal bir büyüme
* Gözlerin tek veya çift taraflı öne çıkması ve göz çevresinde morluk
* Şiddetli baş ağrısı ve eşlik eden fışkırır tarzda kusma, kişilik değişiklikleri
Erken tanı ile kanserler etkili tedaviye daha olumlu yanıt verebilir ve daha yüksek sağkalım oranı görülebilir. Genellikle tedavinin maliyetini ve yoğunluğunu azaltır. Tüm bunlarla kanserli çocukların hayatlarında önemli iyileşmeler sağlanabilir.
Çocukluk çağı kanserlerinin erken tanısında en önemli nokta anne ve babanın dikkatidir. Bu sebeple ebeveynlerin bilinçlendirilmesi hayat kurtarıcı rol oynayacaktır.”
Özyalvaç Gazetesi