Haber32 Köşe Yazarı Muhammet ÖLMEZ yazdı. 'Şah Fırat Operasyonu'
Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye sınırları dışındaki tek Türk toprağı olan Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'na ‘Şah Fırat’ adını verdiği büyük bir operasyon gerçekleştirdi. Operasyonu Cumartesi sabahı hepimiz medyadan öğrendik. Cuma akşamı başlatılan operasyon ile Türkiye, Suriye toprakları içinde bulunan, zamanında Suriye (Fransa, 1921 Ankara Antlaşması ve 1923 Lozan Antlaşması) ile yapılmış bir antlaşma gereği Ecdadımızın emaneti Süleyman Şah’ın naaşı ve oradaki emanetlerini Türkiye’ye getirildi.
İki ülke arasında yapılan bir antlaşma gereği Ecdadımız Süleyman Şah’ın naaşının da bulunduğu alan Türkiye Cumhuriyet toprağı olarak kabul edilmiş, Türkiye’ye burada muhafız bulundurma ve bayrak çekme hakkı tanınmıştır.
T.S.K. yaptığı operasyonla birlikte orada görev yapan 44 askerini de, güvenlik nedeniyle Türkiye’ye getirdi. Bu operasyon arkasından muhalefetin iktidara yaptığı eleştiriler tamamıyla boş sözlerden ibaret. Bizim, şuanda 44 askerimizi ve ecdadımızın emanetlerini kurtardığımızın anlatılması gerekirken, bir kesimin sadece bir algı üzerinden ‘toprak kaybı’ olarak bu operasyonu düşünmesi fevkalade yanlış bir düşüncedir.
Bu operasyon sonrası bugün konuşulması gereken, Türkiye’nin oradaki vatandaşlarını kurtarması olmalıdır. Nasıl ki yakın geçmişte, Libya’dan, Musul’dan kurtardığımız vatandaşlarımız gibi. Bugün bakıyoruz, en büyük güç dediğimiz devletler bile bu bölgedeki vatandaşlarını kurtaramadılar. İşte en son yaşanan hadiseler ortadadır.
Bu bölgede beli ki bir karışıklık var. Burada bir devlet otoritesi yok. Şimdi bu operasyona toprak kaybı diyenlere sormak lazım? 44 askerimiz orada ölse daha mı iyi olacaktı? Bu operasyonun diğer bir boyutu da Türkiye’nin bu operasyonu tek başına yapmadığı bölgedeki yerel kaynaklardan destek alarak yaptığı konusudur. Her ne şekilde olursa olsun sonuç olarak oradaki askerlerimiz sağ salim ülkemize getirilmiş, orada bulunan ecdadımızın naaşı ve emanetleri ülkemize getirilmiştir. Asıl olan budur. Şundan destek almış şuradan yardım almış bunlar üzerinde tartışılacak konuşulacak konular değildir. Sonuç olarak bu operasyon başarı ile gerçekleştirilmiştir.
Bu operasyona benzerliği ile bilinen tarihte bir örnek daha var. Hatta bunun filmide çekilde 2012 yılında. Operasyon Argo ismiyle. Amerika, 1979 yılında İran İslam Devrimi sırasında İran'da gelişen olaylar üzerine kendi konsolosluğundaki personelini nasıl İran'dan çıkardı? İran'daki Amerikan konsolosluğu ABD toprağı değil mi? Amerika bilmiyormuy du İran'a savaş ilan etmeyi?
Kalın Sağlıcakla.
İki ülke arasında yapılan bir antlaşma gereği Ecdadımız Süleyman Şah’ın naaşının da bulunduğu alan Türkiye Cumhuriyet toprağı olarak kabul edilmiş, Türkiye’ye burada muhafız bulundurma ve bayrak çekme hakkı tanınmıştır.
T.S.K. yaptığı operasyonla birlikte orada görev yapan 44 askerini de, güvenlik nedeniyle Türkiye’ye getirdi. Bu operasyon arkasından muhalefetin iktidara yaptığı eleştiriler tamamıyla boş sözlerden ibaret. Bizim, şuanda 44 askerimizi ve ecdadımızın emanetlerini kurtardığımızın anlatılması gerekirken, bir kesimin sadece bir algı üzerinden ‘toprak kaybı’ olarak bu operasyonu düşünmesi fevkalade yanlış bir düşüncedir.
Bu operasyon sonrası bugün konuşulması gereken, Türkiye’nin oradaki vatandaşlarını kurtarması olmalıdır. Nasıl ki yakın geçmişte, Libya’dan, Musul’dan kurtardığımız vatandaşlarımız gibi. Bugün bakıyoruz, en büyük güç dediğimiz devletler bile bu bölgedeki vatandaşlarını kurtaramadılar. İşte en son yaşanan hadiseler ortadadır.
Bu bölgede beli ki bir karışıklık var. Burada bir devlet otoritesi yok. Şimdi bu operasyona toprak kaybı diyenlere sormak lazım? 44 askerimiz orada ölse daha mı iyi olacaktı? Bu operasyonun diğer bir boyutu da Türkiye’nin bu operasyonu tek başına yapmadığı bölgedeki yerel kaynaklardan destek alarak yaptığı konusudur. Her ne şekilde olursa olsun sonuç olarak oradaki askerlerimiz sağ salim ülkemize getirilmiş, orada bulunan ecdadımızın naaşı ve emanetleri ülkemize getirilmiştir. Asıl olan budur. Şundan destek almış şuradan yardım almış bunlar üzerinde tartışılacak konuşulacak konular değildir. Sonuç olarak bu operasyon başarı ile gerçekleştirilmiştir.
Bu operasyona benzerliği ile bilinen tarihte bir örnek daha var. Hatta bunun filmide çekilde 2012 yılında. Operasyon Argo ismiyle. Amerika, 1979 yılında İran İslam Devrimi sırasında İran'da gelişen olaylar üzerine kendi konsolosluğundaki personelini nasıl İran'dan çıkardı? İran'daki Amerikan konsolosluğu ABD toprağı değil mi? Amerika bilmiyormuy du İran'a savaş ilan etmeyi?
Kalın Sağlıcakla.