Bugün Cumhuriyetimizin 90. Yılını kutluyoruz. Bu Ülkede yaşayan vatandaşlarımız Cumhuriyetimizin tarihini az çok bililer. 29 Ekim 1923, Pazartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisinin Türkiye Devletinin yönetim biçimini Cumhuriyet olarak ilan etmesiyle başlamıştır.
1923 yılında Cumhuriyetin ilan edildiği o yıllarda Türkiye’nin nüfusu yaklaşık 13 milyon iken bugün 90. yılını kutladığımız Cumhuriyetin nüfusu ise 76 Milyon. Türkiye 90 yılda nüfusunu 6 kat artırırken demokrasisini ve milletinin refahını aynı derecede artıramamış bir Cumhuriyet olarak karşımızda. Gerçi ben burada 90 yıl diyorum ama bu 90 yılın son 12 yılını bunun içine katmakta ciddi bir haksızlık olur.
2001 yılından öncesine gidersek, yani Cumhuriyetimizin 78. yılında o Cumhuriyet batmak üzere olan bir Cumhuriyet olarak karşımıza çıkacaktır. Bankaları hortumlanmış, Baronların, mafyaların, suç örgütlerinin yönettiği Cumhuriyet’i, Askeri vesayet altında ezilmiş bir millet olarak kendimizi görürüz. Geçen tarih bunların hepsini yazmıştır. O eski Türkiye ‘nin manzaraları olarak bir daha hatırlamak istemediğimiz bu görüntüler aklımızın bir kenarında kalmıştır.
Bugün yeni Türkiye ile birlikte Cumhuriyet, Cumhur’un içinde olduğu bir bayram olarak kutlanacaktır. 2001’den önceki eski Türkiye anlayışı, her kesimi sahiplenmeyen bir Cumhuriyet felsefesi içinde Cumhur’u olmayan bir Cumhuriyet olmuştur. Bu yeni Türkiye ile Cumhuriyet, Yahudi kökenli Türk vatandaşlarımızı, Ermeni kökenli Türk vatandaşlarımızı, Rum kökenli Türk vatandaşlarımızı, Azeri kökenli Türk vatandaşlarımızı, Kürt kökenli Türk vatandaşlarımızı, Gürcü Kökenli Türk vatandaşlarımızı, Arap kökenli Türk vatandaşlarımızı, farklı bağ ve kültürlerdeki tüm vatandaşlarımızı kucaklayan bir Cumhuriyet olmuştur. İşte yeni Türkiye’nin eskisinden farkı da budur. Eski zihniyet dışlarken Yeni zihniyet birleştiren ve kucaklayan olmuştur. İşte Cumhuriyetimiz böylece ilelebet payidar kalacaktır.
Kalın Sağlıcakla.