17 Aralık sabahı İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce başlatılan Yolsuzluk ve Rüşvet operasyonun detayları yavaş yavaş gelmeye başladı. Büyük gizlilik içinde yapılan bu operasyonda yaklaşık 60’a yakın kişi gözaltına alındı. Burada şunun altını net olarak çizmek istiyorum. Bu operasyon bana göre yolsuzluk operasyonu değil, yolsuzluk süsü verilmiş resmen Ak Parti iktidarına meydan okuma operasyonudur.
Bu operasyon sonunda eğer bir yolsuzluk, rüşvet, kamu malının peşkeş çekilmesi vb gibi durumlar varsa bunları yapanlar yaptıklarının bedelini çok ağır biçimde ödemelilerdir. Yolsuzluğunun affı olmaz, olamaz. Zaten Ak Partinin ’de en çok hassaslık gösterdiği konu yolsuzluklarla mücadeledir. Ak Partinin kuruluş ilkelerinden biri olan 3Y’yide bilmeyen yoktur. Yani Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklardır. 3Y’yi kendine ilke edinmiş bir partinin bugün bazı çevrelerce yolsuzlukla yan yana getirilmesi veya getirilmeye çalışması ahlak yoksunluğundan başka bir şey değildir.
17 Aralık sabahı yapılan bu operasyon o kadar gizlilikle yapılmıştır ki, bu operasyondan hiçbir idari amir, İl Emniyet Müdürü ve İl Valisi haberdar değildir. Polisin Teknik takip süresince de TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı)’e de bilgi verilmemiştir. 3 ayrı dava (Anıtlar 2012/50690, TOKİ 2012/125043, Rıza 2012/120653) kamuoyuna tek bir dava gibi lanse edilmiş, bununla yetinilmemiş operasyonun ikinci günü medyaya fotoğraflar, teknik tabiple elde edilebilecek bazı görüşmeler servis edilmiştir. Peki, bu dava bu kadar gizlilik içinde devam ederken madem bu fotoğraflar, görüşmeler kayıtlarını medya nasıl elde etmiştir? Bu paylaşımın amacı nedir? Bu paylaşımın amacı bellidir. Yolsuzluk süsü verilen bu operasyonun çökeceği anlaşılınca medya üzerinden kirli bir operasyon daha yapılmak istenmiş, davayı kamuoyu gözünde yolsuzluk algısı oluşturmak ve davaya yandaş toplamak için bu operasyon yapılmıştır.
Geçtiğimiz günlerde Cemaata yakın bazı grupların kamuoyu üzerinden kirli bir yaygara başlatarak ‘Devletin Vatandaşlarını Fişlediği’ iddiaları da bu operasyonla çökmüştür. Çünkü bu operasyonu yapan polis şefleri Ak Parti tarafından bulundukları görevlere atanmışlardır. Eğer bir fişleme olsaydı bu polis şefleri bu görevlere atanabilirler miydi?
Bunun benzeri bir örneğini biz Şike Soruşturmasında zaten gördük. Soruşturma süresince birçok belge ve fotoğraflar kamuoyuna medya üzerinden servis edilmişti. O gün oynanan oyunun bugün farklı bir versiyonu karşımızdadır. Sandıktan sonuç alamayanlar ve bunların dış destekçileriyle birlikte bu tür operasyonlar içinde olmaları, seçilmiş iktidara karşı bu tür oyunlarla itibarsızlaştırma çalışmaları başarılı olamayacaktır. Geçmişte nasıl bu oyunlar boşa çıkmışsa bugünde boşa çıkacaktır.
Eğer yolsuzluk, rüşvet, çete ve mafya arayanlar varsa onlar 14 yıl önceye gitsinler, orada bolca yolsuzluk bulurlar.
Kalın Sağlıcakla.