Seçimlerin ardından AK Parti İl teşkilatı ve ile bazı ilçe teşkilatlarının görevden alınacakları haberleri yayılmaya başlandı. Bu mücadelenin altında ne var?
İktidar partisi AK Parti’de mahalli idare seçimlerinin ardından ilginç bir parti içi mücadele başladı. Merkezin ve büyük ilçelerin kaybedilmesi üzerine parti içindeki belirli gruplar hemen bir hesabın peşine düştü. Bu mücadeleyi irdeleyelim:
AK Parti İl Başkanı Nuri Uzaktaş’ın merkez belediye başkan adayı olmasının ardından il başkanlığa Osman Zabun getirildi. Yalvaç’ta ise son dakikada Tekin Bayram AK Parti’nin belediye başkan adayı yapıldı. Bu iki süreç seçim sonrası mücadelenin habercisiydi aslında. Çünkü Isparta’da gelecek seçimler ve belirli dengeler için mücadele Osman Zabun’un il başkanı olması ile başlamıştı.
Merkez seçimlerinin kaybedilmesi, sonrasındaki bazı gelişmeler nedeniyle Osman Zabun’u istemeyen parti içinde güçlü bir ekip hemen harekete geçti ve “Zabun’un başarısız olduğu iddiası” ile istifa etmesi gerektiğinin vurgusunu yapmaya, kamuoyunda bunu sesli olarak gündeme getirmeye başladılar.
Yalvaç’ta AK Parti’nin adayı olmasına rağmen seçimi kaybeden Tekin Bayram merkezli, MÜSİAD’ın bir kanadının desteklediği bir ekipte aynı yolda ilerlemeye başladı.
Isparta’daki “İl Teşkilatı değişmeli” diyen grup ile Yalvaç merkezli gurubun mücadeledeki hesapları aynı ama birlikte değiller.
Yalvaç ekibinin derdi il ve ilçe teşkilat dizaynını yaparak 2015 milletvekilliği seçimlerinin hesabını yapıyorlar. Tekin Bayram ve ekibinin il teşkilatını by- pass ederek yapmak istediği çalışmalar ve söylentileri yayma çalışmalarının altında 2015 hesabı yatıyor. Yani Tekin Bayram’ı milletvekili adayı yapmanın yolları aranıyor.
Isparta merkezdeki ekibin hesabında da partiyi yönetme ve 2015 hesabı var. Yani milletvekilliği seçimlerinde parti teşkilatlarına hakim olma mantığı. Her iki ekibin de ilk hedefi mevcut il başkanını ve teşkilatı zayıf göstermek, zayıf düşürmek. Amaçlarına ulaşabilirlerse, istifa ettirmek, görevden aldırmak.
Bir başka ekip var ki, bu tür tartışma ve hesaplara girmeden 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partilerinin adaylarına Isparta’dan en fazla oyu almanın derdindeler. Bu tür mücadelenin içine girmeden Cumhurbaşkanlığı seçimleri için çalışıyorlar ve ona göre plan-program yapıyorlar.
AK Parti İl Başkanı Osman Zabun’a konuyu sorduğumda:”Ben bu partinin il başkanıyım. Ocak ayında, seçimlere 2.5 ay kala il başkanı oldum. Şu anda ilçe ilçe, belde belde teşkilatlarımızı Cumhurbaşkanlığı seçimlerine en hazır hale getirmeye çalışıyoruz. Tek düşüncemiz Cumhurbaşkanlığı seçimleri” diyerek konuyu kapattı.
AK Parti’de ilginç bir parti içi mücadele var. Bir kısmı milletvekilliği hesabı üzerine bu mücadeleyi yürütürken, bir kısmı da bu mücadelenin dışında kalarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerini düşünüyor.
Bu mücadelenin sonu iyi gözükmüyor. Kongre olmadan yaşanan bu süreç özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra AK Parti’ye çok ciddi zararlar verir. AK Parti’deki bu mücadele Anavatan ve DYP’deki mücadeleleri akla getiriyor. Hesaplar üzerine yapılan zamansız mücadelelerde kazanan olmaz, topyekün kaybedilir.
Bilmem sonucu anlatabiliyor muyum?
MHP’deki durumu ise önümüzdeki günlerde değerlendireceğim. MHP’de de güç mücadelesi artık açık – açık yaşanmaya başladı.
İktidar partisi AK Parti’de mahalli idare seçimlerinin ardından ilginç bir parti içi mücadele başladı. Merkezin ve büyük ilçelerin kaybedilmesi üzerine parti içindeki belirli gruplar hemen bir hesabın peşine düştü. Bu mücadeleyi irdeleyelim:
AK Parti İl Başkanı Nuri Uzaktaş’ın merkez belediye başkan adayı olmasının ardından il başkanlığa Osman Zabun getirildi. Yalvaç’ta ise son dakikada Tekin Bayram AK Parti’nin belediye başkan adayı yapıldı. Bu iki süreç seçim sonrası mücadelenin habercisiydi aslında. Çünkü Isparta’da gelecek seçimler ve belirli dengeler için mücadele Osman Zabun’un il başkanı olması ile başlamıştı.
Merkez seçimlerinin kaybedilmesi, sonrasındaki bazı gelişmeler nedeniyle Osman Zabun’u istemeyen parti içinde güçlü bir ekip hemen harekete geçti ve “Zabun’un başarısız olduğu iddiası” ile istifa etmesi gerektiğinin vurgusunu yapmaya, kamuoyunda bunu sesli olarak gündeme getirmeye başladılar.
Yalvaç’ta AK Parti’nin adayı olmasına rağmen seçimi kaybeden Tekin Bayram merkezli, MÜSİAD’ın bir kanadının desteklediği bir ekipte aynı yolda ilerlemeye başladı.
Isparta’daki “İl Teşkilatı değişmeli” diyen grup ile Yalvaç merkezli gurubun mücadeledeki hesapları aynı ama birlikte değiller.
Yalvaç ekibinin derdi il ve ilçe teşkilat dizaynını yaparak 2015 milletvekilliği seçimlerinin hesabını yapıyorlar. Tekin Bayram ve ekibinin il teşkilatını by- pass ederek yapmak istediği çalışmalar ve söylentileri yayma çalışmalarının altında 2015 hesabı yatıyor. Yani Tekin Bayram’ı milletvekili adayı yapmanın yolları aranıyor.
Isparta merkezdeki ekibin hesabında da partiyi yönetme ve 2015 hesabı var. Yani milletvekilliği seçimlerinde parti teşkilatlarına hakim olma mantığı. Her iki ekibin de ilk hedefi mevcut il başkanını ve teşkilatı zayıf göstermek, zayıf düşürmek. Amaçlarına ulaşabilirlerse, istifa ettirmek, görevden aldırmak.
Bir başka ekip var ki, bu tür tartışma ve hesaplara girmeden 10 Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partilerinin adaylarına Isparta’dan en fazla oyu almanın derdindeler. Bu tür mücadelenin içine girmeden Cumhurbaşkanlığı seçimleri için çalışıyorlar ve ona göre plan-program yapıyorlar.
AK Parti İl Başkanı Osman Zabun’a konuyu sorduğumda:”Ben bu partinin il başkanıyım. Ocak ayında, seçimlere 2.5 ay kala il başkanı oldum. Şu anda ilçe ilçe, belde belde teşkilatlarımızı Cumhurbaşkanlığı seçimlerine en hazır hale getirmeye çalışıyoruz. Tek düşüncemiz Cumhurbaşkanlığı seçimleri” diyerek konuyu kapattı.
AK Parti’de ilginç bir parti içi mücadele var. Bir kısmı milletvekilliği hesabı üzerine bu mücadeleyi yürütürken, bir kısmı da bu mücadelenin dışında kalarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerini düşünüyor.
Bu mücadelenin sonu iyi gözükmüyor. Kongre olmadan yaşanan bu süreç özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra AK Parti’ye çok ciddi zararlar verir. AK Parti’deki bu mücadele Anavatan ve DYP’deki mücadeleleri akla getiriyor. Hesaplar üzerine yapılan zamansız mücadelelerde kazanan olmaz, topyekün kaybedilir.
Bilmem sonucu anlatabiliyor muyum?
MHP’deki durumu ise önümüzdeki günlerde değerlendireceğim. MHP’de de güç mücadelesi artık açık – açık yaşanmaya başladı.