Ramazan ayı, İlahi emrin insan ve toplum tarafından bütün derinliğiyle ve enginliğiyle hissedildiği, Kur’an’ın indirildiği ve inişiyle mübareklik kazanmış olan bir aydır.
Ramazan, nefislerin Kur’ani terbiyeye tabi tutulduğu, sabrın ve bilincin muhkemleştiği bir terbiye aydır.
Ramazanla birlikte ahlaki ve insani değerler bir kez daha hatırlanır ve unutulmuş değerler uygulanmaya çalışılır.
Ramazan ayı, zaman dilimleri içerisinden nevi şahsına münhasır hazırlık ve hatimesi olan bir aydır. Ramazanın gelişiyle birlikte çarşıda pazarda başlayan heyecan ve hareketlilik İlahi emre hazırlanma sürecinin maddi boyutunu oluşturur. Recep ve Şaban ayları da Ramazan’a manevi hazırlığın yapıldığı aylardır. Ramazan bayramı ise bu manevi hazırlık ve sürecin sevgi ve muhabbet dolu hatimesidir.
Ramazan, bereket ve paylaşmanın insan ve toplumda müşahede edildiği bir zaman dilimidir. İnsanlar, ramazanda yoksulu, düşkünü, hastayı daha fazla hatırlar ve bu ayın manevi bereketinden faydalanmak için alabildiğine cömertleşir. Verilen iftarlar, çağrılan konuklar, sofralara bereket kaynağı olur. Bu sayede hem davet veren hem de edilen arasında ünsiyet meydana gelir ve insani değerler yeniden hatırlanır ve yaşatılır.
Ramazan ayı, toplumsal barış ve huzurun tesis edildiği bir aydır. Ramazan farklı dil, mezhep ve soydan Müslümanların dünyanın her neresinden olursa olsun aynı hazzı hissedip aynı renge boyandıkları ve arındıkları bir ırmaktır. Aynı anda, aynı niyetle başlanan oruç, yine aynı dualarla ve yönelmeyle netice bulur. Ramazan bu anlamda bütün Müslümanları bir ay boyunca oryante eden, onlara kendinden başkasını da hatırlatan ve bütün Müslümanlar arasında birlik ve dirlik sağlayan bir aydır.
Ramazan ayının oruç dışında diğer önemli bir hususiyeti de teravih namazlarıdır. Teravih, oruç tutma arzusuna adım attıran bir ibadettir ve Ramazanı doya doya yaşamak isteyenler için günün sonunu muhabbetle ve insanlarla bir arada geçirme şansı sunan manevi bir ortamdır.
Teravih, çocukların gülücükleriyle, namaz esnasında yaramazlıklarıyla cami ve cemaati şenlendirdiği ve aynı zamanda bu sayede camiye ve cemaate aşina oldukları, tecrübe yaşadıkları ve olgunlaştıkları ibadettir.
Ramazan ayı boyunca yapılan ibadetler, iyilikler, ziyaretler ramazan bayramıyla ödüllendirilir. Ramazan bayramına kavuşmanın sevinci herkesi son bir kez kuşatır. Öyle ki Ramazan Bayramı adeta bir neş’e, sevgi ve sevinçlerin paylaşıldığı üç günlük bir kaynaşma atmosferi sunar.
Bayramda çocukların heyecan ve mutlulukları görülmeye değerdir. Bayram sanki çocuklar içindir. Zaten de öyle olmalıdır. Gelecek nesillerin aynı heyecanı yaşaması, bugün bizim yaşattıklarımızın iz düşümü olacaktır. Bu bağlamda bilhassa çocuklara Ramazanda yapılabilecek bütün güzellikleri, huzuru ve mutluluğu tattırıp iyi bir sermaye bırakabiliriz.
Netice itibariyle ramazanı hem birey hem toplum için önemli fırsatlar sunan bir ay olarak görmek ve bu çerçevede bu aya ait değerleri yaşamak ve yaşatmak, aynı zamanda da bu ayın manevi yapısına uygun yeni değerler ve etkinlikler üreterek bu ayın manevi iklimini daha fazla insanın yaşamasına katkı sağlamak herkese düşen bir görevdir.
Herkese hayırlı Ramazanlar diliyor, Ramazan Bayramınızı şimdiden tebrik ediyorum.