Özel gün ve haftalarımızı Batı’nın belirlemesine oldum olası karşıyımdır. Batı anneler gününü icat eder. Bir bayan İsrailli bakan çıkar “ Tüm Filistinli anneleri öldürelim ki Müslüman bebek dünyaya getiremesinler” diyerek anneler günü mesajı yayınlar. Bu söz Batı medeniyetinin İslamofobianın belki de en son noktasıdır.
Bizim kendi dinimizin anneye verdiği değerin ve anne kavramına yüklediği mananın üzerinde hiçbir medeniyet söz söylememiştir, söyleyemez de diye düşünüyorum. Peygamber Efendimiz “En çok hürmete layık kimdir” sorusuna üç defa üst üste “Annendir” diyerek cevap veriyor.
Ancak kapitalist, vahşi Batı, tüketim ve sömürü günlerine yenisini eklemek için Mayıs ayında, bir Pazar günü annesini kaybeden bir kızcağızın samimi duygularını alet etmeyi iyi becerir. Sormak lazım anneler gününü kutlayan hatta kutsayan Avrupa’ya, ABD’ye, “Suriyeli bir anne de kutlasın mı anneler gününü? Ama Esed bombalarken, sarin gazıyla zehirlerken bebeklerini kutlamış olabilirler mi?
Ya Filistinli anne? Otoriteden izin alınıp bebeklerinin tedavi edilmesini, doyurulmasını mı beklemiş midir ki? Ya Mısırlı anneler? Şehit Esma’nın annesinin anneler gününü de kutlamış mıdır, Sisi’yi tebrik ederken o müşfik batı? Arakanlı birbirine bağlanıp yakılan çocukların anneler gününü hangi zalim tebrik etmiştir?”
Batı ikiyüzlü, İslamofobik siyasetiyle anneler günü komplimanıyla zulmüne şefkat kaplama yapamaz. Kanlı karnesi kırıklarla dolu zira. Muhalefet partileri de hak ve özgürlükler, insan onuru, eşitlik ve yaşam hakkından bihaber, sömürge düzeninin takipçisi ve taklitçisi olmakla gurur duymakta. Başörtülü anneleri, yemin törenlerinde hırpalamakla geçti ömürleri. Suriyeli anneleri sınır dışı edip bombaların kucağına atmak seçim vaatleri yazık ki….
Ancak başbakanımızın da, cumhurbaşkanımızın da anneler için söyledikleri ve yaptıkları son derece samimi. Öncelikle hükümetimiz, tüm mazlum Müslümanlara, annelerine kucak açmış, sahiplenmiş, onların sömürgeci batı medeniyetine karşı sözcüsü ve hamisi olmuştur.
Yine Ak Parti hükümeti, genç nüfusumuzun artması için çok çocuk sloganını yayarken annelerimize hem iş hayatında hem sosyal hayatta her türlü kolaylığı, konforu sağlamaktadır. Annelerimizin her türlü istismara ve şiddete maruz kalmasına da en çok Ak Parti hükümeti karşı çıkmıştır. Bugünün Türkiyesi başörtülü anneyi de başörtüsüz anneyi de aynı şekilde ayrım göstermeden, ötekileştirmeden bağrına basmakta, gereken değeri göstermektedir.
Bugün çözüm sürecinde Güney Doğulu annenin de, Batı Anadolulu annenin de evlat acısını bitirmek için Ak Parti hükümeti olağan üstü çaba göstermiştir. Yine bu davaya gönül vermiş annelerimizin çabası, sürece desteği bu acıya son verecektir.
Yeni Türkiye, özelikle ama özellikle güçlü annelerin eseri olacaktır. Şimdi hep birlikte, hepimiz, tüm anneler, Uğur Işılak’ın deyişiyle “Büyük oyunu bozmaya, yeniden tarih yazmaya” elbette, sonuna kadar “VARIZ” diyoruz.