Sultan Mehmet Reşat V. Mehmet tahta çıkar. Kısmi hürriyet ve demokrasi anlamına gelen Meşrutiyet idaresinin ilk padişahı onuruna törenler, şenlikler Ispartada da yapılır. 27 Nisan 1909.
Osmanlı eyaletlerinde, şehirllerinde yaşayanlar bir özgürlük havası içine girerler. Kadın-kız, yaşlı, genç, çor-cocuk sokağa dökülür. Meclisi Mebusan açılır.Memleketin meseleleri tartışılmaya başlanır.
Emre mahallesi Çayboyu’ nda bulunan bir binada Rumların yardımlarıyla kurulan Halk kitaplığında çocuklara verilmek üzere Osmanlı Türkçesiyle yazılmış masal kitapları ile bir beyaz defter, kurşun kalem, üzerinde ”hürriyet” yazılı kaput bezi keseleri içinde leblebi, kuru üzüm, iğdeden oluşan çerezler Müslüman, Rum, Ermeni çocuklarına dağıtılır.
Isparta Rum’u öğretmen Yorgias Hoca, Isparta Osmanlıcası, Karamanlıca rumcası karışımı bir dille çocuklara okumanın, her şeyi öğrenmenin, bilgili insanın önce kendi problemlerini yine kendisinin çözebileceğinin ip ucu olduğu günlerce Meşrutiyet sevinci içinde anlatılır.
Isparta Çayboyu Rum Millet kahvesinde Rum Tüccar Yanni Kulaksızoğlu’ nun İzmir’den getirdiği, Kısa metrajlı komedi Laurel ve Hardy’nin hokkabaz sessiz filmlerini yediden yetmişe tüm Isparta gece-gündüz izlettirilir.
Film makinesini çalıştıran aküler Dere mahallesinde bulunan Uncu Vasilli’nin değirmeninin bitişiğindeki üreteçten doldurulup getiriliyordu. Her şekliyle film makinesi 16 saat çalışıyordu. Tüm Isparta buradaydı sanki!..Akü taşıyan katırların bir gidiyor biri geliyordu.
Hatipoğlu, Marputçu, Mubayacılar Hanı, Antalyalıoğlu hanlarındaki tüm dükkânlar alışveriş yapan insanlarla dolup-dolup taşıyordu. Maddi durumu iyi olmayanlar için de Dalboyunoğlu vakfına ait Destek Sandığı’ ndan Kadı memurları ellerindeki adreslerden yoksulların evlerine karanlıkta giderek alış veriş yapabileceği harçlıklar veriliyordu.
Palas çeşmesi yanında (Dere mahallesi), Mercan Çeşmesi (İskender) yanında din adamı görevlilerin nezaretinde sadece yatalak bay-bayanlara verilmek üzere çuvalar dolusu yardımlar dağıtılıyordu. Pamuk hanının birinci katındaki dükkânlar, mağazalar Ispartalı Rum tüccarlarından Haci Avrakoğlu, Kahramanoğlu, Vasiladis, Polinadis Hocaoğlu hazırladıkları gıda paketlerini, Atabey dokuma işi beyaz cağlarla daha önce Mevlevî Dergâhı ilgililerinden alınan listeye göre tüm halka dağıtılması günlerce sürer.
Bugünkü ayakkabıcılar sitesinin olduğu yerde bulunan Yağcılar Hanı. Haşhaş yağı üreten dükkânların yanında bulunan ve Mutasarfıflığın (Isparta valilik) deposundan yoksul insanlara yağ, un, odun, mum, Gül lokumu, Gaz Yağı, basma, fasulye, bulgur, nohut dağıtılıyordu.
Kutlubey, Firdevs Bey, Hacı Apdi, Fazlullah, Yaylazade, gibi cami ve mescidlerde mevlit ve Kur’an okutulması haftalarca sürdü.
Yine ilk defa, belkide tarihte ve gelmiş geçmiş dinler tarihinde görülmeyen bir şey olur: Yeni idare Meşrutiyet' in getirdiği sevinçle:
Tüm Isparta’nın kiliselerinde; Aya Yorgi, Küçük Aya İrini, Aya Filias, Aya Todoros kiliselerinde üç Cuma olmak üzere ard arda Isparta medreselerden getirilen Hoca ve Talebelere Mevlid-i Şerif ve Kur’an okutulur.
Üç Pazar günü Isparta kiliselerinde yapılan ayinlerde barış elçisi ve görevlisi olarak Isparta kadılığından tanınmış din adamları ayinin ibadet kısmına değil de vaaz kısmına gözlemci konuk olarak bulunurlar.
Tüm Isparta Müslümanları, Ermenileri, Rumları ilk defa tam bir kardeşlik safı tutarlar.
Çeşitli dineden Osmanlı Ispartası’nın kardeş halkı hep birlikte: Yaratıcımız Allah, din büyüklerimiz: Hz. İsa ve Hz. Muhammed” denilerek ortak bir ibadet içinde birleşirler.
Bayram YGÜN –Emekli Öğretm-Köşe Yazarı-Isparta