Malumunuzdur: Ziya kelimesinin eş anlamı “aydınlık”, “Işık” demektir. Isparta Belediye Başkanı Ziya Günaydın son günlerde ismine yakışan bir hizmeti saygıdeğer Ispartalıların hizmetine sundu.
“Osmanlı Belgelerinin Işığnda Isparta” adlı bir tarihi belgesel ansiklopedik eseri Isparta’ mıza kazandırdı. Eser 2 cilt. Başta saygıdeğer belediye Başkanı Ziya Günaydın olmak üzere tüm emeği geçenlerin ben elini öpmek istiyorum.
Neden mi? Isparta’mızın merkezi, köyleri, ilçelerinin tarihi nüfus yapısı, sülale-lakap adıyla yer verilmiş. “Osmanlı Nüfus Defterlerinde Isparta” adlı eserin birinci cildinde siz saygıdeğer Ispartalıların büyük, büyük dedelerinizin adları yazılı..Isparta, Pavlu(Sütçüler), Eğirdir, karaağaç, Avşar, Yalvaç, Hoyran, Uluborlu, Senirkent, Barla, Ağros (Atabey), Gönen, Keçiborlu kazaları ile tüm köyler dahil en küçük yerleşim yerlerindeki 1830 yılından bu yana tüm Isparta sülalelerinin yani atalarınızın adları var. Hani soyumuzu-sopumuzu arıyorduk ya; işte soylarımızı Sayın Başkan Günaydın yarım milyon lira ile bile hallolmayacak bir işi başarmış. Sadece 130 bin tl ile bu dev iki ciltlik eseri hazırlatmış. Çünkü Osmanlı arşivlerini tercüme ettirip günümüzün okuyucu dünyasına sunmak çok pahalı bir iş.
Malumunuzdur: Osmanlıca yazı dili tam tamına 21 dilin dilbilgisi kurallarıyla örülüdür. Diyelim Bosna Hersek, diyelim Mısır, diyelim Makedonya gibi (Osmanlı’ya bağlı) 21 ülkenin büyük imparatorluğuydu Osmanlı. Bundan dolayı Osmanlı idaresindeki eyaletlerde yaşayan insanların Osmanlı topraklarında bir birleriyle anlaşabilmeleri için her eyalettdeki insanların dillerinin dilbilgisi kuralları konmuş Osmanlıca’ya.. Yani Osmanlıca 21 eyaletin dillerinin kurallarıyla oluşmuş bir dildir. Hanedan Osmalı isadresi tüm idaresi altındaki insanlarla yazı diliyle anlaşabilmiş. Bundan dolayı Osmanlıca teleffuzu oldukça zor ama devletin iletişim yazı dili olmuş.
Kısacası Başkan Günaydın Isparta’nın 1831 ‘li yıllardan itibaren nüfus yapısını, sülale ve lakap adlarının Osmanlı belgelerinden dökümünü yaptırtarak çok önemli bir tarihi hizmeti yapmış.
Diğer yandan da hazırlanan eserin ikinci cildinde ise, Osmanlı Belgeleri Işığında, 1831 den itibaren Osmanlı Ispartası’ nın devlet yazışmaları ile Isparta’nın, köy ve kazalarının o zamanki yıllarını görmüş gibi oluyorsunuz. Başkan Günaydın şahsımı da ve değerli köşemin okuyucularını memnun edecek bir lütufta bulundular. Belediyenin hizmeti olan bu eserlerdeki belgelerin ışığında mevcut Yunan tarihçilerinin şahsıma gönderdikleri Osmanlı dönemindeki Isparta tarihi ile ilgili belgelerle birleştirip makale yazabileceğimi, okuyucularımla paylaşabileceğimin müsadesini vermeleri oldu.
Bu Isparta’daki Osmanlı nüfusuyla ilgili eseri şöyle bir tesadüfi açtığımızda: Mesela Avşar kazası (Gelendost). Afşar’ın son Osmanlı kadısı (1921) Abdullah Efendi ‘dir.. Avşar da kendilerine Beyler sülalesi denmekte. 1831’deki Büyük dedesinin adı da Kadı Abdullahefendi.1970 de torunu Nail Bey Avşar kazasından Gelendost Yenice köyüne göç etmiş. Şimdi oğullarından birisi Hasan Oğuz. Şimdi Halkent mahallesinde oturuyor. Isparta Kahramanı Hafız Demiralay’la akraba. Isparta’ lı Alaybeyoğlu ile de dünür akrabalıkları var.
Yine şu anda Avşar beylerinden Bozbey ve Bozbeyoğlu’larla da akrabalıkları ortaya çıkıyor. Sadece nüfuslu kişilerin değil, her bir Ispartalı vatandaşların 1831 den bu güne kadarki nüfus sülaleleri Osmanlıca’ dan bugünün Türkçesi’ yle yine Başkan Günaydın’ ın bu hizmeti Isparta tarihi için bir ziyadır, ışıktır.
Bayram AYGÜN-2017 Isparta