Komşu’ dan gelen sese bakın..
 
 Isparta’ dan (1924’de Lozan Barış Anlaşması gereği) Yunaistan’ ın Selanik, Dedeağaç, Gümülcine, İskeçe, Yenice-i Vardar, Vodina, Kozana, Kayalar, Kastorya,  Kesriye Vodina Sarışaban, Kavala, Drama, Serez, Langaza, Kılkış, Karaferye, Ağustos, Gerebene, Nasliç Florina, Mitrovista yerleşim yerlerine çok sayıda İslami kültürü benimsemiş Ispartalı Rum ailesi 1924’ de zorla gönderilmiş.
 
  Yine buralardan da Türkiye’nin bazı bölgelerine, Isparta’mıza Emre mahallesine örnek davranışlarıyla hepimizin ilgisini çeken, sanatsal becerileriyle örnek aldığımız Osmanlı torunları olan Emreli Müslüman  Mübadil (Macur) kardeşlerimiz gelmişler.
  Şimdiki konumuz, Isparta’ mıza zorunlu gelen Emre’li mübadiller değil: Isparta’dan Yunanistan’ a zorunlu gönderilmiş Ispartalı Rum torunlarla ilgilidir.
 
 Zoraki göç ettirilmiş Isparta kökenli Rum torunlar, her yıl Yunan Din Adamları’ nın organize ettikleri bir törene asla katılmazlar. Bundan dolayı şimdi Batı Trakya da yaşayan Isparta kökenli, şimdi Yunan vatandaşı olan Ispartalı Rum torunlara yerli Yunanlılar;” Türkleşmiş, İslâmlaşmış Yunanlılar” adını takmışlar.
 Kısacası, Isparta Müslümanlığını ve Isparta kültürünü, ahlâkını kemiklerine kadar sindirmiş olan Isparta Rumları’ nnın Yunanisyanda  dışlanmakta,  2. sınıf yurttaş gözüyle bakıldığını söyleyelim.
 Batı Trakya da oturan, Yunan vatandaşlarınca resmi olmayan kutlama törenlerinin  özü: Osmanlı’ ya karşı başkaldırışın başladığı tarihtir:
 31 Ağustos. 1876 Aynı zamanda bu tarih, Padişah II. Abdülhamid' in tahta çıkışıdır. Osmanlı toprağı olan Rumeli’nde ayaklanmaların genişliyerek savaş halini almasıdır. Osmanlı,  harp malzeme ve ihtiyaçlarının tedarikine başlamıştır. Isparta halkını yeniden sıkıntılara, umutsuzluklara sürükleyecek 1876 ‘lı yıllar, unutamayan yıllardır. Isparta Rumlarınca  da unutulmaz yıllardır.
 Rumların,Yunanitan’a gönderilmelerinin ardında, atadan toruna yansıyan bir gelenek gelişir. Yani, 1876’lı yıllarda Osmanlı’nın Isparta’ sında  Müslim, Rum ve Ermeni yurttaşları bu günleri hayli sıkıntılı yaşarlar.
  Balkanlardaki Osmanlı yurttaşlarının ilk isyanları Osmanlı’nın tüm eyaletlerindeki Gayrimüslim Osmanlı yurttaşlarını hayli sıkııntıya sokar. Isparta Rumları ve Ermenileri Isparta da çok mutlu olmaları nedeniyle bu sıkıntılı günler, Isparta Rum ve Ermeni cemaatleri arasında tam bir dayanışma ile İslâmi doku ışığında atlatılır,
 
 1876’ daki bu kardeşlik, İslâmi dokuya sadık kalma, bu günlere sarkmıştır.
 Yerli Yunanlılar, Osmanlı’ya karşı başkaldırış kutlama günlerini katılmayan Ispartalı Rum torunlarını dışlasalar da, aklıselim Yunanlılar Osmanlı’ nın, İslâmiyetin özünden alınmış, Yunanistan’ ın Batı Trakya’ sında yüzyıllar sürecek bir barış, dayanışma tohumları ekmiş olduğunun farkındalar.
 
 Bugünkü Yunan topraklarında Isparta’nın sesini, İslâmiyetin güzelliklerini yaşatan Ispartalı Rum torunlar, esasında 1876 da tohumları serpilmiş, Isparta da olgunlaşmış ve uygulanmış İslâm birlikteliğidir. Batı Trakya’daki Yunan okullarında, Yunanlı öğretmenlerince, üstü örtülü de olsa bu gerçeklerin anlatıldığının haberlerini alıyoruz.
 Yunanlı Tarih öğretmenleri bu anlatımları öğrencilerine anlatmalarının ardından Yunanlı İlköğretim öğrencileri not defterlerine:
” Ispartalı Osmanlı Gayri Müslimleri, Isparta’daki yaşamları hayli düzenli ve mutluluk içindeymiş. Bunun nedeni Osmanlı’ nın Müslim dininin özünden gelen sevgi-hoşgörü, birliktelik ve dayanışma buyrultularının bir göstergesiymiş.
 
 Ben Sofkasya, Marinna kızı Kavalalı (abala) Sofkasya. Büyük Dedemin kenti Isparta imiş..Benim kentim Kavalada da bunların olmasını istiyorum. 18 F sınıfından Sofkasya Serandiso. 14 Ekim 2014-Yunanistan.
 
Araştırma: Bayram AYGÜN-2014 Isparta